NVMe’yi Geleceğe Taşımak

3. RAID Yöntemleri Değişecek

Teorik olarak NVMe’nin uygulamaya alınması veri saklama cihazını donanım denetleyicisinden bağımsız hale getirir ve SATA ve SAS’den elde edebileceğinizden çok daha yüksek performans sağlar. Ancak donanım tabanlı RAID denetleyicilere ve yedeklilik uygulamalarına dayalı mimarilerde bu uygulamaya alma yepyeni zorluklar ortaya çıkarır. Donanım tabanlı RAID denetleyicisi üreticilerinin, NVMe’nin gelişimine ayak uydurması ve donanım tabanlı NVMe RAID çözümlerini desteklemek için mevcut U.2 sunucu devre kartlarına bağlanacak çözümler sunması gerekecektir. Piyasada şu anda NVMe’yi destekleyen birkaç RAID kart bulunuyor ancak bu pazar hala çok yeni. Donanım tabanlı RAID’in henüz gelişimlerinin ilk aşamalarında olması ve kuruluşların NVMe’ye geçmesiyle ister vSAN, Ceph, linux yazılım tabanlı RAID ya da lvm aynalama gibi yazılım tabanlı HCI çözümleri, isterse SQL always on ya da Oracle ASM aynalaması gibi uygulama tabanlı yüksek kullanılabilirlik replikasyonu ile olsun daha yüksek kullanılabilirlik uygulamalarını nasıl karşılayacaklarını keşfetmeleri gerekeceğinden mimari tasarım kararlarının dikkate alınması gerekecektir. Bazıları yazılım tabanlı tasarım kararlarının donanım tabanlı RAID denetleyicilerle birlikte var olmaya devam etmesi gerektiğini düşünebilir. Bunun nedeni donanım tabanlı RAID denetleyicilerin yalnızca tek hata noktasına karşı koruma sağlamasıdır.

5. Yazılım Tarafından Tanımlanan Sistem Müşterilerinin Desteği Artırıyor

Her geçen gün daha fazla Bulut müşterisi, okuma/yazma özelliklerinden çok daha öteye bakıyor. Artık, son kullanıcılarına sağlayacakları işlem yoğun hizmetleri nasıl en üst düzeye çıkarabileceklerine odaklanıyorlar. Bulut tabanlı kod çevriminden yoğun oyun uygulamalarına kadar her alanda NVMe yeni bir performans seviyesine imkan veriyor. Aynı zamanda sağlayıcıların, performans avantajlarını temel alan fiyatlandırma modelleri sunarak altyapı yatırımlarının ilk maliyetlerini haklı göstermelerine de olanak tanıyor. VMware vSAN ve Ceph gibi mevcut yazılım tarafından tanımlanan çözümlerde, kullanıcıların yüksek düzeyde ölçeklenebilir, düşük maliyetli veri saklama uygulamaları ile işlem altyapılarını en üst düzeye çıkarmak için NVMe cihazlarına ve küme düğümleri arasında NVMe trafiğinin taşınmasına destek vermek için müthiş geliştirmeler yapıldı.

6. Form Faktörü de Önemli Bir Etken

Bu konuda NVMe’nin önemli avantajlarından biri de sistem çalışırken değiştirilebilmesidir (hot swap). Bazı üreticiler yeni form faktörleri (U.2, M.2, EDSFF ve E1.S dahil), sunuyor olmasına karşın, veri merkezlerinin daha büyük donanım revizyonları yapmaları gerekecektir. Mevcut bağlantı noktaları olmadan genellikle yeni devre kartlarına ve anakart desteğine ihtiyaç duyarlar. Gen4 gelmiş olmasına karşın, sadece bir CPU mimarisinin Gen4’ü destekliyor olması nedeniyle PCIe Gen3 hala tercih edilen bağlantıdır. U.2, yaygın 2,5" form faktörüne çok benzemesi ve sunucu üreticilerinin uzun zamandır önden yüklemeli U.2 kasaları için bastırıyor olmalarından dolayı en tanınan form faktörüdür. Form faktörünün yanı sıra U.2, sistem çalışırken değiştirilebilir (hot-swappable) olması dolayısıyla veri merkezlerinde hakim konuma gelmektedir.

7. Dayanıklılık ve Kestirilebilir Performans; Hız ve Beslemeye Kıyasla Daha Önemli

Günümüzde üreticilerin büyük çoğunluğu, veri sayfalarında azami IOPS ve en düşük gecikme değerlerini vurguluyor olsa da giderek daha fazla veri merkezi yöneticisi, azami performans yerine tutarlılığa odaklanıyor. Genel olarak azami değerler, varsayımsal bir performans değeri sağlayabilir ancak tam kullanım ve yükte nadiren tutarlı olarak bu değerlere ulaşılabilmektedir. Dolayısıyla giderek daha fazla veri merkezi yöneticisi yatırımlarından daha fazla kestirilebilirlik ve güvenilirlik elde etmek için güvenilir ve tutarlı biçimde yüksek performans istiyor.