Şu anda Birleşik Krallık sitesini ziyaret ettiğinizi fark ettik. Bunun yerine ana sitemizi ziyaret etmek ister misiniz?

Evet lütfen
Dizüstü bilgisayarda çalışırken elinde bir fincan olan ve bir köpeği seven bir kişinin yukarıdan görünümü Dizüstü bilgisayarda çalışırken elinde bir fincan olan ve bir köpeği seven bir kişinin yukarıdan görünümü

Evden Çalışırken Üretkenliği Artırmaya Yönelik 7 Kolay İpucu

Eki 2020
Ana Sayfa

Evden çalışma deneyimi, her gün ofise gitmekten kurtulmanızı sağlayan hoş bir değişiklik olabilir ancak kendi evimizin rahatlığında bile karşı karşıya kalabileceğimiz birçok zorluk olabilir. Sorumluluk eksikliği ya da aile fertleri, oda arkadaşları, çocuklar, evcil hayvanlar ve evde sizinle birlikte kalan herkesin neden olduğu dikkat dağınıklığının yer aldığı günlük rutin nedeniyle kendinizin baş düşmanı olabilirsiniz. Bazı katı kurallar koyarak ve gününüzü yapılandırarak, dikkat dağıtıcı unsurları sınırlandırmak ve göreve odaklanmak konusunda kendinizi motive etmek için bir üretken çalışma ortamı oluşturabilirsiniz. Burada evden çalışırken üretkenliğinizi artırmanıza yardımcı olacak 7 ipucunu bulabilirsiniz.

1. Ayrı Bir İdeal Çalışma Alanı Belirleyin

Masanın üzerinde bir bilgisayar

Artık evden çalıştığınıza göre ayrı bir çalışma alanına sahip olmak kendi başına bir lüks olarak kabul edilebilir. Bazıları kendi evlerinde ayrı bir ofis odasına sahip olabilir. Ancak Kingston’daki birçoğumuz dahil olmak üzere birçok kişi, ister mutfak tezgahı, isterse geçici bir çalışma alanı olarak bulabildiğimiz herhangi bir düz yüzey olsun, elimizdekiyle yetinmek zorundadır.

Sizin durumunuz ne olursa olsun evde bir yer bulmaya ve bunu ayrı bir çalışma alanına dönüştürmeyi deneyin. Bu odanız ya da mutfağınız olabilir. Hatta oturma odanız bile olabilir. Sizi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaştıracak ve işinize odaklanmanızı sağlayacak bir nokta seçmeniz yeterli.

Çalıştığınız yerde eğlenmeyin ya da eğlendiğiniz yerde çalışmayın. Dinlendiğiniz yer ile çalıştığınız yer arasında açıkça tanımlanmış bir sınır belirlemek, artık çalışma zamanı geldiğini ve çalışmanız gerektiğini hissetmenizi sağlayacak bir ortam oluşturmada önemli bir husustur.

Hedef, evden çalışıyor olsanız bile iş ve ev hayatınızı ayırmaktır. İşinizi yapmak için ayrı bir alan belirleyerek iş ve dinlenme arasındaki çizgiyi çekmek, dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaşırken daha üretken olmanıza yardımcı olacaktır.

2. İş Gününüzü Planlayın ve Önceliklendirin

Ofise gittiğinizde, gün boyu bir rutin oluşturmanıza yardımcı olan doğal bir ritim vardır. Güne başlamak için arka planda yaptığınız tüm küçük hazırlıklar, kişisel bir program geliştirmenize yardımcı olacaktır. Ofise gitmeden önce yaptığınız sabah rutininiz, iş gününüze zihinsel olarak hazırlanmanızı sağlar.

Bir masada duran dizüstü bilgisayar

Bu rutin, evden çalışmaya geçildiğinden bu yana değişti. Artık, belirli işleri belirli bir zamanda yapmanızı gerektiren bir yapıya sahip değilsiniz. Bu sınırları oluşturma, tükenmiş ya da bitkin hale gelmeden zihinsel sağlığınızı korumada önemli bir role sahiptir.

Çalışma saatlerinizi ev yaşantınızdan ayırmak için açıkça tanımlanmış bir program oluşturmaya çalışın. Sabahları daha iyi çalışıyorsanız programınızı, sabahları üretken çalışma saatlerinizi en üst düzeye çıkaracak şekilde düzenleyin. Öğleden sonra daha iyi çalışıyorsanız, her gün en iyi performansı göstermek için programınızı öğleden sonra çalışacak şekilde ayarlayın.

Aynı zamanda mola vermeyi de unutmayın. Özellikle de öğle yemeği molasını atlamayın. Çalışma saatleri sırasında üretkenliği en üst düzeye çıkarmak önemlidir ancak vücudunuza ve zihninize biraz dinlenme süresi tanımak için mola vermek de aynı şekilde önemlidir. Evden çalışma işlerin daha az stresli olacağı izlenimi verebilse de kolayca aşırı çalışma durumuna gelebilirsiniz. Bu nedenle molalarınızı tam olarak uygulamak, sağlıklı ve üretken bir çalışma programı için gereklidir.

3. Gün Sonunda “Ofisten” Ayrılma

Saat

Evden çalışmanın daha iyi bir iş-yaşam dengesi kurduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Zaten evinizin rahatlığında olduğunuzdan, kolayca kendinizi işe kaptırabilir ve asla “bu günlük bu kadar” diyemeyecek duruma gelebilirsiniz. Zamanı takip edin ve kendinize, güne hazırlama ve işi arkanızda bırakma fırsatı verin.

Bir bitiş çizgisinin olduğunu bilmek, çalışma saatlerinizde daha üretken olmanıza yardımcı olacaktır. Sonu belli olmayan biçimde çalışmaya devam ederseniz, büyük olasılıkla hiçbir şey başarmadan tükenirsiniz ve yorulursunuz. Sınırlar koymazsanız, zorlu teslim tarihine sahip göz korkutucu projeler ve görevlerle boğuşursunuz.

Ofisteyken herkes toplanıp günün kalanı için ofisten ayrılmaya başladığında artık eve gitmenin zamanı geldiğini kolayca anlayabiliriz. Evdeyken günün sonunun geldiğini belirten hiçbir toplu hatırlatıcı yoktur. İşi her gün aynı saatte bırakmanız gerekmez. Ancak çalışma saatlerinizi ve ofis dışı saatlerinizi tanımlamak için bu sınırları belirlemek, çalışma ayanınızdan ayrılmanıza ve bir sonraki güne hazırlanırken kendinize zaman ayırarak rahatlamanıza yardımcı olacaktır.

4. Doğru Araçları Kullanın

Herkes evinde tek başına çalıştığından iletişim ve işbirliği artık daha da büyük bir öneme sahip hale geldi. Birçoğumuz iş arkadaşlarımızla iletişime geçmek, toplantılar yapmak ve kontroller için video görüşmeleri ve sesli aramalar kullanıyoruz. Uygun bir klavye ve fare, USB adaptörleri, monitörler, mikrofon ve kulaklık gibi bazı zorunlu araçlar, ufak tefek zorluklarla uğraşmadan verimli ve üretken kalmanıza yardımcı olmadan önemli bir yere sahiptir.

Üzerinde bir bilgisayar bulunan bir masanın üstten görünümü

Dizüstü bilgisayarınızın yanı sıra ekstra bir monitöre sahip olmak çalışma düzeninize önemli bir katkıda bulunacaktır. Ekranınızda aynı anda açık farklı farklı programlar ve uygulamaların yanı sıra birden fazla pencereyi rahatlıkla görebilmek işlerin daha yönetilebilir ve rahat hale gelmesini sağlar.

Tam boy bir klavye ve fare kullanmak, bilgisayarın önünde uzun süreler çalışırken konforunuzu artıracaktır. Pek önemli görünmese de dizüstü bilgisayarınızın klavyesi ve dokunmatik faresini kullanmak yerine tam boy bir klavye ve fare kullanmak, iş akışınızı hızlandırarak ve konfor sağlayarak üretkenliğinizi artırabilir.

Ayrıca video ve sesli görüşmelerinizde bir kulaklık kullanmak önemli bir fark yaratabilir. Bazıları Bluetooth bağlantı olanağına sahip kablosuz kulaklıklar var. Dolayısıyla ekstra kablolarla uğraşmaktan endişelenmenize gerek yok. Aynı zamanda çoğu kulaklıkta mikrofon bulunduğundan ayrı bir mikrofona da ihtiyacınız yok. Bazılarında mikrofonlar dahiliyken bazılarından çıkarılabilir türdedir.

Evden çalışmada bizim favori ürünlerimiz arasında şifrelenmiş USB bellekler ve Nucleum USB-C Hub yer alıyor. Şifrelenmiş bir USB bellek, cihazlar arasında veri alışverişinin kolay ve hızlı biçimde yapılmasını sağlarken aynı zamanda bilgilerinizi koruyacak çok güçlü veri güvenliği sunar. Dosyaları almak için kesinlikle işe gitmeniz gerekiyorsa, verileri güvende tutmak için bir şifrelenmiş USB kullanmayı düşünebilirsiniz.

Nucleum, birçok bağlantı olanağı sunan tek bir hub’dır. Fare, monitörler, USB’ler kullanmanızı sağlamanın yanı sıra bağladığınız cihazları şarj etme olanağı da sunmaktadır. Dizüstü bilgisayarınızla sevdiğiniz tüm aksesuarlarla işlevsellik sağlayan bu ürün, ideal evden çalışma alanını oluşturmada mükemmel bir yardımcıdır.

5. İletişim Önemlidir

Bir dizüstü bilgisayarda video sohbeti yapan insanlar

Evden çalışırken iletişim önemli bir husustur. Projelerde birlikte çalıştığınız kişilerle iletişim kurmak ve onlara görev ve uygunluk durumu ile bilgi vermek, sorunsuz ve kolay bir evden çalışma deneyimi sürdürmek için önemlidir.

Uzaktan çalışmanın amacı, birlikte çalıştığınız kişilerden uzakta olmanıza karşın kendinizi onlarla bağlantıda hissetmeye devam edebilmektir. Ekip üyeleriyle iletişim halinde kalmanıza yardımcı olacak çok sayıda uygulama ve araç bulunmaktadır. Bunlardan size ve ekibinize en uygun olanları kullanmak evde çalışırken üretken olmada büyük fark yaratabilir.

Kingston’da iletişim halinde kalmak ve projelerimizi ve görevlerimizi yönetmek için Asana ve Microsoft Teams kullanıyoruz. Konu iş detaylarını iletmek ve sağlamak olduğundan, sohbet etmek ve video konferanslar düzenlemek için Microsoft Teams’i kullanıyoruz. Görevleri yönetmek için dosya yüklememizi ve paylaşmamızı, projeler atamamızı ve teslim tarihlerini belirlememizi sağlayan Asana’yı kullanıyoruz.

Aynı zamanda oyun geceleri ve arkadaş toplantıları gibi eğlenceli sosyal etkinliklerde Zoom’u da kullanıyoruz. Çalışma saatleri dışında, eğlenceli, ekip ruhunu geliştirici etkinliklere katılmak için ekip üyeleriyle iletişim kurmanın ve sosyalleşmenin harika bir yolu.

Bilgisayarın başında bir köpek

6. Dikkat Dağıtıcı Unsurları Sınırlandırın

Evden çalışma, kuşkusuz daha konforlu bir deneyim olmasına karşın bu, ideal çalışma ortamı anlamına gelmiyor. Evden çalışırken en büyük zorluklardan biri dikkat dağıtıcı unsurlardır. İşten sonra yapmayı istediğiniz her şey artık elinizin altında. İşe odaklanmak zaten zorken evde işe odaklanmak daha da zordur.

Molalar sırasında çamaşırları makineyi koymak ya da küçük bir atıştırmalık hazırlamak gibi diğer işleri yapmak tabi ki normaldir. Ancak dikkatinizi ne kadar dağıttığınıza bakmanız önemlidir. Çok fazla zaman alan ve odaklanma gerektiren etkinliklerden kaçının.

Molalar için zamanlayıcılar ayarlamak, dikkatinizi dağıtmaktan kaçınmanızda ve artık işe dönme vaktinizin geldiğini hatırlamanızda yardımcı olabilir. Birlikte çalıştığımız kişiler, sorumluluğumuza bağlı kalmamızı sağlayacak şekilde bizimle birlikte ofiste olmadığından, dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaşmaya çaba göstermek önemlidir.

7. Sosyalleşin ve Katılımcı Olun

Bir video sohbetinde elinde bir bira tutan bir dizüstü bilgisayar kullanıcısı

Evden çalışmaya başladığımızdan bu yana işin monotonluğunu kırmamıza ve sosyalleşmemize yardımcı olan birçok sosyal etkileşim olanağını kaybettik. Artık günümüzün daha az sıradan olduğunu ve iş günü sonunun daha çabuk geldiğini hissettiğimiz o küçük konuşmalar ve benzersiz karşılaşmalar yok.

Bu mesafeyi ortadan kaldırmak için iş arkadaşlarınızla Slack ve Microsoft Teams gibi mesajlaşma uygulamaları ya da Skype ya da Zoom gibi video konferans programlarıyla konuşun. Küçük etkileşimler ve sosyalleşmeler, kendimizi daha az yalnız ve izole hissetmemizi sağlamada önemlidir. İş arkadaşlarınızla iletişim halinde kalın ve ekibinizle sağlıklı sosyal ilişkileri koruyun.

Bunların tümü yalnızca iş arkadaşlarınız için geçerli değildir. Fiziksel olarak bir araya gelemiyor olabilirsiniz ancak arkadaşlarınız ya da akrabalarınızla bir sanal etkinlik düzenlemek, sosyalleşebilmenin ve diğer insanlarla görüşebilmenin harika bir yoludur. Evde olmamıza karşın başka kişilerle görüşmemiz, bağ kurmamız ve hayatlarımızı paylaşmamız hala önemini korumaktadır.

#KingstonIsWithYou

Yardımcı oldu mu?

İlgili Ürünler

İlgili Yazılar

Ana Sayfa